21 Mayıs 2015 Perşembe





Atölyeye yeni üretilen enstrümanlar dışında derisi yırtılmış, çatlamış tamir için  deenstrümanlar geliyordu.
Ben atölyesine gittiğim günlerde konıuşan davul üretiyordu. Konuşan davul, Afrika kökenli bir davuldur fakat Emin bey bu davulu birazcık değiştirerek üretmektedir.
Konuşan Davul Üretimi





 
Toprak ve bakır(gümüş kaplamalı ve kaplamasız) darbukalar
Emin Beyin tasarladığı davul-darbuka masa

Galatadaki Depo

Bendir ve tef derileri
Toprak darbukalar
Tef kasnakları
Koyun, keçi derileri

 

Günbike Erdemir
11397035
id190

gezi stajı



Toprak Darbuka
Gerçek darbukanın toprak darbuka olduğuna inanan Emin Bolat, en son toprak darbuka yapımına başlamıştır. 98 yılında Avanos Nevşehirde Mehmet Körükçü ile tanışıp toprak darbuka üretmeye başlamıştır. Toprak darbukanın çıkardığı ses, tot ve doğal sesleri ile albümlerin alt yapılarında kullanılır.
İki parça halinde üretilir, önce alt kısım üretilip, üst parça eklenir. Çamurun çekme dereceleri vardır. Kırmızı toprak ve terakota karışım toprak kullanılır. Kalıp çalışmıyor. Elde yoğurma havuzlarda üretilir, daha sonra makinada çekilip iyice gazı alınıyor. Formlar bitince Galataya geliyor. Emin Bey üstüne motifler çalışılıyor kazıma, rölyef, ve doğaçlama yapıyor. 700-1000 derece arasında pişirilir. Hangi form hamgi derecede pişeceğine onlar karar veriyor. Tek pişirim çalışıyor, seramik iki pişirimdir. Sırlanmış birkaç tane örnek oluyor, onlar daha tiz ses verir. Daha sonra buradaki atölyede derileri geriliyor
Her toprak darbuka özgündür, farklı karakterdedir. Bunu icra eden insanlar gelip kendi eline en uygun ve sesini en çok beğendiğ tatmin eden darbukayı seçiyor. Aynı gibi görünüyor ama değiller.
Müşterilerin yüzde70i yabancı. Darbuka asıl Mısır’dan araplardan gelmedik. Bu tarz üretim mısırda da var.
 
Orta-bas davullar hepsi birbirinden farklı
Her biri farklı olan toprak darbukalar



Bütün enstrümanlarada yapay deri, koyun, keçi, oğlak derileri, balık derisi(tatlı su balığı olan yayın balığı) kullanılır.
Darbukalar
Darbukalar 3 farklı çeşittir. Bazı darbukalar fiske ile çalınır.Bunlar bakır darbukalardır. Eskiden bakır ustalarına çalan insanlar istedikleri ölçüleri verir öyle ürettirirlermiş. Bakır kasalı darbukalar sıvama tezgahlarında yapılır. Bakır levhalar kalıba konulup tezgaha yatırılıp sıvanır. Ortadan gümüş kaynağı ile kaynatılıp sonra polisajdan geçirilir. Kaplama yapılacaksa çalan insan etkilenmesin diye krom kaplama yapılır. Bazılarının ise üstü gümüş kaplamadır. 30mikron gümüş kaplama kasası bakırdır. Gümüş kakma motifleri isteğe göre yapılır. 1100 euro civarındadır. Bakır kromlar ise 350 eurodur. Hepsinin üstlerinde akord etmek ve deriyi germek için pirinç döküm çemberler vardır.
İkinci olarak alüminyum döküm darbukalar vardır. Elle çalınır orkestra için tercih edilir. Üstü statik siyah boya kaplıdır. Kum kalıpları vardır ve kumlama yapılır, aluminyum dökülür ve torna tesviyesi yapılır. Fırına asılır, boyanır. Pişer ve montajı yapılır. Piyasaya ve hava sartlarına uygun olması için yapılır. 850 tl fiyatlıyla en uygun darbukadır.


Bakır-krom darbuka


Gümüş işlemeli darbuka
 

Döküm darbukalar
Ahşap Enstrümanlar
Tef, bendir ve yöresel davul ahşap kasaya sahiptir. Hiçbir enstrümanın üretimi birbirine benzemez. Her enstrüman için ayrı ağaç seçilir. Kullanılan ağaçların hepsi dinlenmiş, fırınlanmış ve suyunu iyi çekmiş kaliteli ağaçlardır. Kayın, maun, ceviz gibi sağlam ağaçlar seçilir. Abanoz gibi ağaçlar nefesli çalgılarda kullanılsa da vurmalılarda kullanılmaz çünkü kırılgandır. Kereste olarak kurutulmuş ağaçlar alınır ve atölyede de kullanılmadan önce bekletilir yaklaşık 8-10 sene kadar.
Her enstrumanın ölçüsü kadar ahşaplar kesim tezgahlarında kesilir ve daha sonra zımparayla düzeltilir.
Örneğin tef, yüksekliği 6 cm kalınlığı 3 mm olarak kesilir, kalınlık zımparası ile 2.7mm ye inceltilir. 4 kat olarak çelik kalıbın içinde sıkılır. Hiçbir enstrümanı tek kat yapmıyorlar. Tek kat olursa ileride elips olma ve dönme ihtimali vardır. Sonra yapıştırma işlemi gerçekleştirilir ve kurumaya bırakılır. Bayrampaşadaki atölyede bu işlemler gerçekleştirildikten sonra kasnak halinde Galata’ya getirilir. Burada tesviye ve firezeler yapılır. Örneğin teflerin zil yerlerinin oyukları açılır, el tutma yerleri oyulur. Bu açılan oyukların yükseklikleri farklılaştıkça ses de farklılaşır. Daha sonra el cilası yapılır.
Tef zilleri için pirinç kullanılır. Bu pirinçler yarı sert pirinçlerdir ve İspanya ya da İtalyadan getirilir. Fosfor bronz ziller de kullanılır fakat bunlar daha serttir ve daha tiz bir ses çıkarırlar. Ziller dövülür, daha tok ve sert bir ses almak için. Ziller de iki çeşittir düz ve dövülümüş olmak üzere. Sonra montajı yapılır.Tefin üst çemberinden sarı pirinç torna çekilir, gümüşle kaynatılır, deliklerle ahşap kısıma monte edilir. Hava şartlarının etkilememesi için genellikle yapay deri kullanılır.Bendir ve davul da tef ile aynı şekilde üretilir.



Dükkanda asılı tef çeşitleri


Her biri farklı bir deriye sahip olduğu için farklı ses çıkarıyor.


Boy boy bendirler

GEZİ STAJI
EMİN PERCUSSION
Galata’da tünelde bulunan mütevazi bir dükkana sahip olan Emin BOLAT, burada satılan vurmalı çalgıların hepsini kendisi üretmektedir. Emin Bey, küçüklüğünden beri perküsyonla ilgilenmektedir. 90larda enstrüman üretimine başlamıştır. Atölyesinde darbuka, tef,  yöresel davul ve bendir üretmektedir.
Galata’da hem dükkan, hem depo hem de bir çok enstrümanın son halini aldığı atölye vardır.
Bayrampaşa’da ahşap ve metal işlerinin yapıldığı atölye bulunmaktadır.
Nevşehir’de ise topraktan yapılan darbuka ve udu üretilir.